Çanakkale Zaferi, aziz milletimizin kahraman ordumuzla birlikte tek vücut olarak tarihe şanlı bir sayfa nakşettiği şanlı bir destanın adıdır. Ecdadımızın 106 yıl evvel yazmış olduğu bu destan, tarihin akışını değiştirmiş, bu toprakların ebediyen vatanımız olarak kalacağını tüm dünyaya ispat etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" sözlerinin vücut bulduğu bu zafer, Türk milletinin istiklali uğruna nelerini feda edebileceğinin en bariz göstergesidir. Hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmeyen, düşmanı bile kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyen kahraman ecdadımız, elde ettikleri bu zafer ile milletimizin kaderini değiştirmiştir. Tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünü kutlarken aynı zamanda mukaddes vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü'nü anmanın onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Bugün bu topraklar üzerinde bağımsız olarak yaşıyorsak bunu hiç şüphesiz ki atalarımızın, istikbalimiz adına verdikleri canlara borçluyuz. Unutulmamalıdır ki milletimizin birliğinin ve bütünlüğünün en manidar simgelerinden biri olan Çanakkale Zaferi bir azmin, inancın, birlik ve beraberliğin zaferidir. Bugün bizlere düşen görev; şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve emanet edilen bu kutsal vatan topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmek, gelecek nesillere bu bilinci aktarmak ve bu kutsal toprakları bizden sonraki kuşaklara daha güvenli bir şekilde devretmektir. Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan olarak emanet eden tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun."